Gelişi Güzeller - K.
Mimarsinanlı 58. Alacakaranlık
günler. Renksiz, kokusuz, sinsi. Güzeli,
geceden güneşin doğuşuna geçerken görülen
aydınlık. Güneşin batışından geceye geçerken
görülen aydınlıkta isimsiz, tanıksız ve
bitimsiz acılarla cesetlerin başında sigara içilmişti.
Kötüsü bu. Güzelinde umut var, aydınlığa
iman var, uyanıklık var. Toplumun, alacakaranlık
durumu var. Dikkat zayıf, otomatik edimler,
belli dönemlerde hafıza kaybı, baskın hayal
dünyası ile gerçeklikten uzaklaşış, kaçış.
Hafızası yerinde bir toplum, yüzlerce defa
aynı yerden sokulmaz; gündemlerle savrulup
durmaz ıssız limanlar, saçma kentler arasında.
Öğrenci ezberden, toplum gündemden kurtulduğu
vakit; "görecektir duranlar yürüyeni"
inşaallah... 59. Kar Gökyüzü,
gecenin karanlığında pembeleşir. Bir ümid,
bir sevinç dolar içime. Müjde konar dudaklarıma.
Kar havası var. Sabah uyandığımda ilk iş,
perdeleri sonuna kadar açmak olur. Baharda, gül
yaprağında yağmur ne ise, kışın kar da
odur benim için. Bembeyaz bir cennet. Önce tek
tük düşmeye başlar. Tane tane. Kol kola
girmiş dervişler. Bazısı düşer düşmez
erir; bazısı yapışır kalır toprağa, çatılara,
tabiata. Bir daha. Bir daha. Mukaddes bir örtü
sarar şehrin ve dünyanın kirini, pasını. Çocuktum,
severdim karları. Büyüdüm, severim karları.
Hep kara meyyaldir kışlarım.
|