İletişim ÇınarWEB Çınar Bilgisayar Editör Ana Sayfa

 

Ana Sayfa
Editör'den
Altın Levhalar
Posta Kutusu
Sayha Sohbet
Düşünce
Kayseri Yazıları
Kayseri Resimleri
Şiir & Şair
Hikâye
Sayha Tarihi
İletişim
Ustalardan
Anket
Linkler

Biraz Şuradan Biraz Buradan - Kâni Çınar

Yaz ayları gelince "Sünnet Şölenleri" alır başını gider Kayseri'de. Kâh toplu merasimler kâh ferdi programlar yaz aylarında Kayseri'nin vaz geçilmezleri arasına girmiştir. Şehir, gösteri yeridir. One Man Show mu idi Nihat Genç'in kitabının adı. Şehirde de bir adam, birden çok adama show yapar. Modelli bir araba, kiralanan salon ve yemek, düt düt şehirde konvoy....

 

Haftanın her günü olmak şartıyla özellikle pazar günleri konvoylar yüzünden birbirine giren trafik, gürültü kirliliği şehir sakinlerini çıldırtacak duruma getiriyor. Halbuki düğüne iştirak edenler sırf konvoyda yaktıkları benzin paralarını sünnet olan çocuğa verseler, askerden dönmeye iş güç için sermaye temin edilmiş olur. Bunlar işin show kısmı... Bir de Allah rızası ve resulünün sünneti seniyyesi olması hasebiyle sünneti yaptırılan çocuğun Seyyid Burhaneddin türbesine götürülmesi, orada dua edilmesi vs. gibi batıl işler vardır ki duyanların dudaklarının uçuklaması gereken bu gaflet, kendiliğinden bir adet halini alıvermiştir. Resûlün sünneti bid'at ile içki masalarında günah ile, bir yığın israf ile yaz aylarında Kayseri'de arz-ı endam ediyor.

 

* * * * *

 

hani, "biz böyle mi gördük babmızdan?" tarzında bir söyleniş vardır, duymuşsunuzdur, bilirsinizdir, biz babalarımızdan da dedelerimizden de böyle görmedik efendim. Bizi bilenler bilir meskun mahal olarak Mimarsinan'ı kullanırız. Evimiz, şehre nazır olduğu içindir ki bilhassa yaz aylarında balkonda, bahçedeki cevizin dibinde ikamet eyleyiveririz. Çoluk çocuğa bir meşgale oldu artık Havai fişekler. Gözlerini şehre dikerek nereden, ne zaman atılacak diye havai fişek gözlemine duruyorlar. Tamam, kerata atılınca rengarenk ışıklarla güzel oluyor, birkaç saniyeliğine d olsa göz zevkimizi okşuyor ama her şeyimizde olduğu gibi, bu işi de öylesine azıttık ki eskilerin düşünce dünyası da bizde olmadığı için ne fakir fukaranın gözü gönlü düşer diye düşünüyoruz ne "ulan bu gavurların gavurluğudur, ben istemem" diyoruz ne de Allah'tan korkup kulundan utanıyoruz.

 

Parası olan düdüğü öttürür diyenleriniz olabilir ve fakat bu düdüğün sesi de varlığı da ictimai yapımızda (sanki kaldı mı diyorsunuz?) bir rahatsızlık meydana getiriyor ise çalınmaması gerektir. En azından "ben istemem, havai fişek attırmam kardeşim" diyerek tavır alabilmeliyiz diye düşünüyorum.

 

* * * * *

 

Akşam eve gidiyoruz. Kayseri, bir İstanbul, bir Ankara olmadığı için trafik lambasında iki - üç ışık beklemek bizim tuhafımıza gider. Korna üstüne korna sıkışan trafik ile tıs tıs gidiyoruz. "Yahu" dedim, "gökten araba mı yağdı Kayseri'ye?"

 

Elbet gökten araba filan yağmadı ama anormal bir artış yaşanıyor. Hani bazı tatil yörelerimiz vardır, kış ayları nüfusu tabanda iken yaz aylarında tavana vurur. Kayseri bir tatil yöresi değil ki. Almancıların trafiğe bir katkısının olduğu gerçek lakin olsa olsa yüzde kaçtır? Krizdi hani? Yok yok kriz filan yok. Arabalar modelli, eski arabalara hemen hemen hiç rastlanmıyor. Bir de şöforlar usta oluverse...

 

Geniş caddeleri ve düzenli imarı ile Kayseri dahi trafik sıkışıklığı yaşıyorsa Allah diğer vilayettekilere sabır versin.


Yazara  Mesaj Gönder

Düşüncelerinizi yazarımız ile paylaşmak için: [email protected]

 
 
  http://www.sayhadergi.com © Copyright.2002. ÇınarWEB